Fransız Öpücüğü'nün dördüncü yaş gününü kutladığımız bu haftaki programımızda, yine elli yıl öncesine doğru bir yolculuğa çıktık ve 1972 yılının popüler parçalarından örnekler dinledik. Programda Vérionique Sanson ve Maxime Le Forestier gibi o dönemde henüz yolun başında olan isimlere ait şarkıların yanı sıra Charles Aznavour ya da Jean Ferrat gibi ustaların eserlerine de yer verdik.
Programa Gérard Lenorman'ın 1972 tarihli La fête des fleurs – Çiçek bayramı adlı parçasıyla başladık. Aynı zamanda baharın gelişini de müjdeleyen şarkı, sanatçının adını geniş kitlelere duyurmasını sağlayan ikinci stüdyo albümü "Les matins d’hiver"’de yer alıyordu. 1972 yılı, Lenorman dışında pek çok genç şarkıcı için bir çıkış yılı olmuştu. Fransız müziği birçok yetenekli isme merhaba demişti o yıl. Bunlardan biri de Véronique Sanson’du. Kariyerine altmışlı yılların sonuna doğru başlamış, ilk 45’liğini 1969’da yayınlamasına karşın fazla ses getirmemişti genç kadın. 1972’nin bahar aylarında, yapımcılığını o zamanki erkek arkadaşı Michel Berger’nin üstlendiği "Amoureuse" adlı albümse bu gidişatı değiştirecek, Sanson’un sadece Fransa’da değil, İngiltere, Almanya ve İspanya’da da tanınmasını sağlayacaktı. Albümün isim şarkısı için, sevgilisiyle geçirdiği bir gecenin ardından Champs-Elysées’de direksiyon başındayken doğmakta olan güneşin, karşısındaki Arc-de-Triomphe’u aydınlatmasından ilham aldığını belirten Sanson, şarkısında da bizlere her sabah, bitmesinden endişe duyduğu yasak bir aşktan bahsediyor.
1972, sadece genç sanatçıların değil, Charles Aznavour, Serge Reggiani, Georges Brassens ya da Jean Ferrat gibi tecrübeli isimlerin piyasaya sürdüğü başarılı albümlerle de hatırlanıyor. Örneğin Jean Ferrat o yıl, "À moi L’Afrique" adlı çalışmasını yayınlamış, Paris an 2000 ya da Si j’étais peintre ou maçon gibi şarkılarla beğeni toplamıştı. Albümdeki en kayda değer şarkılardan biri de Une femme honnête – Namuslu bir kadın ismini taşıyordu. Parçada, ataerkil toplumun kadına ve kadının cinsel yaşamına bakış açısını hedef alıyordu Ferrat. Burada kadınların o dönem Fransa’sında içinde bulunduğu durumu da göz önünde bulundurmak gerekiyor: 5 Nisan 1971’de ülkedeki kürtaj yasağına karşı, Simone de Beauvoir, Agnès Varda ve Brigitte Fontaine gibi daha önce kürtaj yaptırdığını açıklayan 343 kadının yayınladığı manifesto ve bunun ardından bu isimlerin dönemin muhafazakâr siyasetçileri tarafından çeşitli hakaretlere maruz bırakılması, Ferrat’yı bu şarkıyı yazmaya iten nedenlerin başındaydı kuşkusuz. Parçanın nakarat kısmında yer alan "Namuslu bir kadın zevk duyamaz" sözleriyle de toplumun bu konudaki ikiyüzlülüğünü sert bir şekilde eleştiriyordu sanatçı. 1942’de kürtajı devlete karşı işlenen suç olarak kabul eden Fransa’da bu yasağın ancak 1974’te, Sağlık Bakanı Simone Veil’in çabaları sayesinde kısmi olarak kalktığını hatırlatalım.
Geçen yıl da bahsettiğimiz gibi, 1971’de Eurovision Şarkı Yarışmasını Un banc, un arbre, une rue adlı parçasıyla Monaco adına yarışan Séverine kazanmıştı. Dolasıyla 1972’de yarışmanın bu ülkede düzenlenmesi gerekiyordu ancak Monaco organizasyonu üstlenemeyeceğini açıklayınca, o yılki yarışma İskoçya’ya taşındı. Geceden yine Fransızca bir şarkı birincilikle ayrıldı. Lüksemburg adına yarışan Vicky Leandros, Après toi adlı şarkısıyla yarışmanın galibi olurken, Fransa’yı Comé-comédie adlı parçayla temsil eden Betty Mars ancak on birinciliği elde edebildi. Yarışmaya Fransızca şarkılarla katılan Belçika ve Monaco ise yine son sıralarda yer aldı.
Eurovision o yılın 25 Martında düzenlenmişti, bundan bir gün önce yani 24 Mart’ta ise, birçokları tarafından sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi filmi olarak kabul edilen The Godfather Amerika’da gösterime girmişti. Francis Ford Copolla’nın Mario Puzo’nun aynı adlı romanından beyazperdeye uyarladığı yapım, ertesi yıl En İyi Film dâhil üç dalda Oscar ödülünü kucaklayacaktı. Nino Rota imzalı müzikleriyle de büyük ses getirmişti The Godfather. Filmin en ünlü melodisi olan Love theme, o yıl Larry Kusik’in yazdığı sözlerle, Andy Williams tarafından Speak Softly Love adıyla yorumlanmış ve Amerika listelerinde boy göstermeyi başarmıştı. Parçanın Fransızca versiyonu olan Parle plus bas'yı ise aynı yıl, daha sonra Alain Bashung’la yaptığı çalışmalarla kendisinden söz ettirecek olan Boris Bergman'ın yazdığı sözlerle Dalida seslendirmişti.
1971 tarihli "Polnareff’s" adlı albümünün başarısının ardından Michel Polnareff, kariyerinin ilk yıllarındaki klasik sayılabilecek tarzından uzaklaşıp elektronik altyapılı pop melodilerinin arayışına girmişti. Bu melodiler sanatçının kendine has sesinin de ortaya çıkmasına yardımcı oluyordu aynı zamanda. 1971’in sonlarına doğru, söz yazarı Jean-Loup Dabadie’ye, o zamanlar Falling days adını verdiği bir beste yollayan Polnareff ondan bu İngilizce kelimelerin tınısıyla uyumlu Fransızca sözler yazmasını istedi. Dabadie’nin aklına ilk başta fazla bir şey gelmedi fakat bir süre sonra şarkının nakarat kısmında Fransızların da aşina olduğu Holidays (Tatiller) kelimesini kullanmaya karar verdi. Bundan hareketle, seyircilerin havalanan bir uçağı izlediğ bir film sahnesi hayal etti ve şarkının sözlerini bu şekilde tamamladı. Bu arada Polnareff’in uçak fobisinden de haberdae olan Dabadie, sözlere "Que la terre est basse" yani "Yer ne kadar alçakta" cümlesini ekleyerek ona yükseklik korkusunu unutturmaya çalıştı. 1972’nin Nisan ayında piyasaya çıkan parça büyük ilgi görerek kısa sürede Polnareff klasikleri arasındaki yerini aldı.
Kariyerine Almanya’da modellik yaparak başlayan Patrick Juvet, ikinci 45’liği La musica'yı 1972'nin Mayıs ayında piyasaya sürmüştü. Frank Thomas ve Jean-Michel Rivat ile birlikte yazdığı şarkıyı, önce Claude François ya da Stone ve Charden ikilisine vermeyi düşünen sanatçı daha sonra yapımcısı Florence Aboulker’in tavsiyesi üzerine kendisi kaydetmiş ve bu sayede geniş kitlelerce tanınan bir isim haline gelmişti.
Kariyerine 1972'de başlayan Patrick Juvet’den, o yıl Fransız müzik piyasanın zirvesinde yer alan bir başka sanatçıya geçelim. 72'nin Mart ayında Olympia’da verdiği konserlerle büyük ses getiren Charles Aznavour, bu konserler sonrasında çıkaracağı yeni albümünde o dönem için oldukça büyük bir risk alacaktı. Albümde yer alan Comme ils disent adlı şarkıda, gündüzleri annesine ev işlerinde yardım eden geceleri ise kadın kılığında striptiz yaparak hayatını kazanan bir eşcinselden bahseden Aznavour, eşcinselliğin henüz bir tabu olarak görüldüğü o yıllarda dinleyicisini şoke etmeyi başarıyordu. Parça için sekreteri, şoförü ve dekoratörlük yapan Andouchka adlı bir arkadaşından ilham alan sanatçı, değer verdiği tüm bu insanların toplum tarafından aşağılanmasına, hor görülmesine tepki olarak kaleme almıştı şarkıyı. Parça ilerleyen dönemde Aznavour repertuarının vazgeçilmezlerinden biri haline geldi ve sanatçı şarkıyı hemen her konserinde seslendirdi.
1972 yazında tüm Dünya, Amerika’daki Watergate skandalıyla çalkalanırken Fransız radyolarında çalan bir şarkı dinleyenleri bambaşka yerlere götürüyordu. O dönemde Big Bazaar grubuyla çalışan Michel Fugain, aklına yeni gelen bir melodi için söz yazarı Pierre Delanoë’den yardım istemiş, Delanoë de ona “Güzel bir roman bu, güzel bir hikâye, günümüzde geçen bir romans bu” sözleriyle başlayan bir şarkı yazmıştı. Romans kelimesi ilk başta Fugain’e biraz eski moda gelse de neticede Delanoë onu ikna etti ve Une belle histoire yazın gelmesine birkaç gün kala piyasaya çıktı. Kısa sürede bir milyonun üzerinde bir satış rakamına ulaşan 45’lik, sadece Fransa değil nerdeyse tüm Avrupa çapında büyük yankı uyandırdı. Şarkı ilerleyen dönemde İtalyanca, İspanyolca ve Almanca gibi dillere de uyarlandı. Parçanın Türkçe uyarlamasını ise Tanju Okan ve Nilüfer, Kim Ayırdı Sevenleri adıyla seslendirdi
1972 yılı, yazının başında da belirttiğimiz gibi birçok genç sanatçının ilk albümümü yayınlama fırsatını yakaladığı yıl olmuştu. Yukarıda sözünü ettiğimiz Véronique Sanson ve Gérard Lenorman dışında o yıl ilk albümünü yayınlayan başka bir isim de Maxime Le Forestier idi. 68 hareketinden etkilenen genç sanatçılardan biriydi Le Forestier, 1971’de yazdığı anti-militarist şarkısı Parachutiste’le tartışma yaratmış, şarkının radyolarda çalınması yasaklanmıştı. Bu parçanın da yer aldığı kendi ismini taşıyan ilk 33’lüğünü 1972 sonbaharında yayınlayan genç sanatçının bu çalışmasında; Comme un arbre, San Francisco, La rouille ve Education sentimentale gibi ileride birer klasik haline gelecek pek çok şarkı bulunuyordu. Büyük yankı uyandıran albüm, son derece kişisel bir şarkı olan Mon frère ile açılıyordu. Le Forestier, hiç sahip olmadığı erkek kardeşine yazmıştı şarkıyı ve bize şarkı boyunca bu hayali kardeş gerçekten yaşasa onunla neler yapacaklarından bahsediyordu.
Adını ilk kez Mayıs 1968 olayları sırasında, La cavalerie adlı şarkısıyla duyuran Julien Clerc, yetmişli yıllara da hızlı bir giriş yapmıştı. La Californie, Ce n’est rien ve Niagara gibi hit şarkılarla hayran kitlesini genişleten genç adam, adını Fransız devrimcilerin ünlü sloganından alan dördüncü albümü "Liberté, Égalité, Fraternité... ou la Mort"u 1972’de piyasaya sürmüştü. Jouez violons, sonnez crécelles ve Le patineur gibi parçalarla dikkat çeken bu albümde, zamanla bir klasik haline gelecek bir diğer parça da albümün açılışında yer alan Si on chantait idi. Sözleri Étienne Roda-Gil imzalı şarkı 72’nin Aralık ayında 45’lik olarak yayınlanmış ve o yılın en çok satan single’larından biri olmuştu.
Patrick Juvet’nin La musica ile elde ettiği başarıdan söz etmiştik, bu sayede birçok genç kızın da kalbini çalmıştı yirmi iki yaşındaki sanatçı. Ne var ki bundan memnun olmayan, Juvet’yi rakip olarak görüp kıskanan bir kişi vardı, o da Claude François’ydı. Buna karşın genç meslektaşıyla rekabete girmek yerine işbirliği yapmayı tercih etti sanatçı ve ondan kendisi için bir şarkı yazmasını istedi. Juvet de bunu kabul edip şarkıyı yazdı fakat parçayı dinletmek için Claude François’nın evine gittiğinde François’nın onu karşılamayıp parçayı bir üst kattaki bürosundan dinlemeyi tercih etmesiyle büyük bir şaşkınlığa uğradı. Sonuçta şarkının özellikle nakarat kısmı fazlasıyla ilgisini çekti "Clo-clo"nun ve 1972’nin Eylül ayında kaydetti Le lundi au soleil yani Güneşli pazartesi'yi. 45’lik, o yılın Aralık ayında yayınlandı ve çok kısa bir sürede Fransa listelerinin zirvesine oturdu.
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|
Gérard Lenorman | La fête des fleurs | Olympia 75 | 2:19 |
Véronique Sanson | Amoureuse | Les années américaines - Le live | 4:12 |
Jean Ferrat | Une femme honnête | Ferrat 1972-1975 | 3:06 |
Vicky Leandros | Après toi | Vicky Leandros (Originale) | 3:33 |
Dalida | Parle plus bas | Les années Orlando: Vol.2 | 3:01 |
Michel Polnareff | Holidays | Live at Koseinenkin Hall, Tokyo | 3:04 |
Patrick Juvet | La musica | Les 50 Plus Belles Chansons | 3:02 |
Charles Aznavour & Calogero | Comme ils disent | A l'Opéra Garnier | 4:45 |
Michel Fugain | Une belle histoire | A L'Alhambra | 3:22 |
Maxime Le Forestier | Mon frère | Mon frère | 3:35 |
Julien Clerc | Si on chantait | Avec Vous - Olympia 1974 | 2:55 |
Claude François | Le lundi au soleil | Le lundi au soleil | 2:59 |